Audi, ‘sphere‘ konsept serisinin üçüncüsünü lanse etti. Audi urbansphere konsept özellikle metropol kullanımı için ideal.
Dört halkalı marka, urbahsphere konseptini tanıttı. Marka, konsept otomobili Çinli müşterilerin taleplerini karşılamak üzere Pekin ve Ingolstadt tasarım stüdyolarıyla ile geliştirdi. Çinli müşteriler, ilk kez tasarım sürecinin parçası oldu.
HEYBETLİ BOYUTLAR
Audi urbansphere konsepti, sphere ailesinin ve bugüne kadarki tüm Audi konsept otomobillerinin en büyüğü. 5,51 metre uzunluğu, 2,01 metre genişliği ve 1,78 metre yüksekliği, onu otomotiv dünyasının zirvesine taşıyor. Ancak, Audi urbansphere konsept, mimari olarak segment geleneklerinden tamamen ayrışıyor.
En önemli boyut özelliği 3,40 metrelik dingil mesafesi. Audi urbansphere’in iç mekan konsepti, belli bir alana mümkün olduğunca çok koltuk, eşya gözü ve işlevsel öğe sıkıştırma yaklaşımına bağlı kalmıyor. Bunun yerine, özgün bir konfor unsuru olarak yolcuların geniş alan deneyimi ihtiyacına öncelik veriyor.
B SÜTUNU BULUNMUYOR
Audi urbansphere konseptinin kapıları önden ve arkadan karşılıklı menteşelere sahip. B sütunu bulunmuyor. Bu iç mekana özgürce erişim sağlıyor. Dışa doğru dönen koltuklar ve aracın yanında zemine yansıtılan kırmızı bir ışık halısı, araca binme eylemini bir konfor deneyimine dönüştürüyor.
İki sıradaki dört bağımsız koltuk, yolculara lüks bir konfor yaşatıyor. Arka koltuklar cömert boyutlar ve çeşitli ayar seçenekleri sunuyor. Rahatlama ve Eğlence modlarında, bacak destekleri uzarken sırtlık 60 dereceye kadar eğilebiliyor. Koltukların yan kısımlarına entegre edilen kolçaklar ve kapılardaki muadilleri rahatlatıcı bir güvenlik hissi yaratıyor.
KONFORLU KOLTUKLAR
Koltuklar yolcuların değişen sosyal ihtiyaçlarını farklı şekillerde karşılıyor. Döner koltuklar yolcuların yüzlerini birbirlerine dönmelerini sağlıyor. Dinlenmek isteyenler, koltuk başlığının arkasına monte edilen gizlilik perdesi ile kişisel bir alan yaratıyor. Ayrıca, her koltuğun kendi ses bölgesi ve koltuk başlığında hoparlörler yer alıyor. Ön koltukların arkasını ise bireysel monitörler dolduruyor.
Yolcular bilgi-eğlence sistemini birlikte kullanmak istediklerinde, tavan bölgesinden koltukların arasındaki bölgeye dikey olarak dönen şeffaf bir OLED ekran devreye giriyor. Bir sinema perdesi arka sıradaki iki yolcuya birlikte video konferansa katılma veya film izleme olanağı sunuyor. Ayrıca ekran ikiye de bölünebiliyor. Ekran kullanılmadığında, şeffaf tasarımı sayesinde ön tarafa veya yukarı katlandığında cam tavan alanından gökyüzüne doğru net bir görüş sağlıyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR MALZEMELER
Gürgen kaplama gibi malzemeler büyük oranda sürdürülebilir kaynaklara dayanıyor. Fabrikaya yakın bir noktada yetişen ahşabın tüm gövdesi kullanılıyor. Üretim sürecinde hiçbir kimyasal kullanılmıyor. Koltuk dolgusu, geri dönüştürülen bir poliamid olan ECONYL®’den üretiliyor. Bu malzeme otomobilde kullanıldıktan sonra kalite kaybı olmadan geri dönüştürülebiliyor. Ayrıca kolçak gibi yerlerde bambu viskon kumaş kullanılıyor.
Audi urbansphere yolcuları araçtan inerken kendi kendini aydınlatan Audi Light Umbrella şemsiyeyi yanına alabiliyor. Geleneksel Çin şemsiyelerini andıran bu şemsiyenin iç yüzeyi yansıtıcı malzemeden üretiliyor ve bu nedenle tüm yüzey parlamayan bir aydınlatma ünitesi görevi görüyor. Audi Light Umbrella, sadece yolu aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıyı daha görünür hale getiriyor.
YÜKSEK VERİMLİLİK SEVİYESİ
Premium Platform Electric , batarya elektrikli güç-aktarma sistemlerinde kullanılıyor. Audi grandsphere örneğinde olduğu gibi, PPE’nin temel unsurunu akslar arasındaki yaklaşık 120 kWsa kapasiteli batarya oluşturuyor. Zemine yerleştirilen batarya ile düz bir zemin yerleşimi oluşuyor. Uzun dingil mesafesi geniş bir iç mekanı beraberinde getiriyor. Ayrıca bir şanzıman ve şaft tüneli olmaması da alan konforunu artırıyor.
Audi urbansphere konseptinin iki elektrik motoru toplam 295 kW güç ve 690 Nm tork üretiyor. Ayrıca sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi quattro kullanılıyor. Sürtünmeyi ve enerji tüketimini azaltmak için ön akstaki motor gerek olmadığında devre dışı kalıyor.
Tahrik sisteminin kalbini 800 voltluk şarj teknolojisi oluşturuyor. Bu, bataryanın hızlı şarj istasyonlarında 270 kilowatt’a kadar şarj edilmesini sağlıyor. Bu, şarj süresini, akar yakıt dolum süresi kadar kısaltıyor. Bataryayı, 300 kilometrenin üzerinde menzil için sadece 10 dakika şarj etmek yeterli oluyor. Ayrıca 120 kWsa kapasiteli bataryayı yüzde 5’ten yüzde 80’e şarj etmek için 25 dakikadan daha kısa bir süre yetiyor. Bu, WLTP standardına göre 750 kilometreye kadar menzil anlamına geliyor.
COMMENTS