Citroen Traicton Avant 90. Yılını kutluyor. 1934-1957 yılları arasında 760.000 adet sattı.
Traction Avant, Citroën markasını yeniden lanse etmek için tasarlanmıştı. Citroën, 1919 yılında seri üretilen otomobillerini Avrupa’ya ilk kez ithal etti. 1921’de yarı-paletli araçlarıyla dikkat çekti. 1924 yılına ise tamamen çelik gövdeyle boy gösterdi. Ayrıca 1932’de yüzer motoru icat etti. 1934’te Traction Avant modeli ile yenilikçi ruhunu vurgulamak üzere sahneye çıktı. Bu model, vergi sınıfı gereği ‘7’ ismiyle ticarileşti. Kısa sürede markayı ve modeli öne çıkaran Traction Avant adını aldı. Citroën, 1934’te Paris’te görücüye çıkan Traction Avant modelinin 90. yıl dönümünü kutluyor.
Citroen Traction Avant o yıllar için birçok yenilikçi özelliğe sahipti. Örneğin önden çekişli aktarma sistemi. Ayrıca monokok şasisi. Veya hidrolik frenleri. Dahası dört tekerlekte bağımsız süspansiyon. Döneminin en iyi yol tutuşa sahip, en güvenli ve en konforlu otomobili idi. Ayrıca teknolojik gelişmelerden yoğun bir şekilde yararlanıyordu. Citroen Traction Avant, ömrü boyunca 100 patentli otomobil olarak da ün yaptı. Ayrıca Streamline’dan ilham alan aerodinamik tasarımıyla simgesel bir Citroën modeli haline geldi. Aynı zamanda birçok filmde oyuncu olarak sinema perdelerini de süsledi. Dünya çapında üretimi sona erdiği 1957 yılına kadar 760.000 adet sattı.
100 PATENTLİ OTOMOBİL
1933 yılının başlarında yeni model için karar çıktı. Bu model 8, 10 ve 15 modellerinin yerini alacaktı. André Citroën, devrim niteliğinde bir otomobil hayal etti. Önemli bir etki yaratmayı ve tüm rakiplerini geride bırakmayı hedefledi.
Bu hedef gelişmiş teknik çözümlerle mümkündü. Örneğin tamamen çelik monokok şasiye sahipti. Bu çözüm şasi ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve ağırlık merkezini düşürüyordu. Önden çekiş de önemli kazanımlara işaret ediyordu. Ayrıca çıkarılabilir manşonlu üstten supaplı motora sahipti. Hidrolik fren ve dört tekerlekte bağımsız süspansiyona sahipti. Dahası otomatik şanzıman gibi ilerici özelliklere sahipti.
Modelin yol tutuşu yeni standartlar belirlemişti. Motor hızlı tepki veriyordu, frenler güçlüydü ve güvenlik kusursuzdu. Haziran 1936’da kremayer ve pinyonlu direksiyon gibi iyileştirmelerle nitelikleri zaman içinde gelişti.
TARİHİN GİZEMİNE KARIŞAN 22
22, tüm Traction modelleri arasında en prestijli olan. Ekim 1934’te Paris Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktı. 11 modeli ile aynı motora sahipti. 78 x 100 mm çap x strok değerine sahip üstten supaplı bir V8. 3.822 cc hacmindeki motoru 100 HP güç üretiyordu. Böylece 140 km/s maksimum hıza ulaşıyordu. Aerodinamik farlara sahipti. Ayrıca yarım kanatlı üst üste bindirilmiş tamponlara. Böylece 11 modelinden ayrışıyordu. Bu modelden sadece 20 adetlik deneme üretimi yapıldı. Ancak koleksiyonerlerin ve tarihçilerin araştırmalarına rağmen hepsi tamamen ortadan kaybolmuş gibi görünüyor.
YOLLARIN KRALİÇESİ 15
Citroën, 22 projesinin ardından hala üst düzey bir Traction satmayı hedefliyordu. Ekim 1938’de 15 SIX’i pazara sundu. Bu yeni model, 77 HP güç üreten 2.867 cc hacimli yeni sıralı altı silindirli bir motora sahipti. Bu motorun sola dönük olma gibi ilginç bir özelliği vardı. Bu yönü yeni modele 15 SIX G adını kazandırdı. 15 SIX, 11 B ile aynı dış görünüme sahipti ve iki aracın gövdeleri aynıydı. Ancak yeni ve daha uzun motor, ona farklı bir karakter kazandıran 11 cm daha uzun bir kaput gerektiriyordu. Güçlü ve sessiz bir yapıya sahipti. Üstün yol tutuş ve konfor sağlıyordu. Böylece “Yolların Kraliçesi” lakabını aldı.
Eylül 1947’de motorunun dönüş yönü tersine çevrildi. Böylece 15 SIX G’nin yerini 15 SIX D aldı. Mayıs 1954’te yeni bir 15 SIX olan 6 H pazara çıktı. Bu model, arka aksta yer alan sabit yükseklikte bir hidro-pnömatik süspansiyona sahipti. Bu süspansiyon daha sonra DS 19’da kullanılan devrim niteliğindeki süspansiyonun ta kendisiydi.
ÇOKLU KAROSER SEÇENEKLERİYLE FARK YARATTI
7 modeli, 1934’te pazara çıktı. Hem de dört kapılı sedan, coupe ve katlanabilir ön camlı üstü açılır versiyonla. Birkaç ay sonra 11 modeli ortaya çıktı. O da sedan, coupe ve üstü açılır versiyonlara sahipti. Ayrıca altı camlı uzun gövde versiyonu vardı. Bu versiyon 7-9 koltuklu aile, taksi veya 5-6 koltuklu sedan olarak satılıyordu. Ayrıca 5 koltuklu şehirli coupe gövdeye de sahipti. Nisan 1938’de 11; ticari 5 koltuklu veya 500 kg taşıma kapasiteli versiyonlara kavuştu. 7 ve 11 Coupe versiyonları Eylül 1938 yolun sonuna geldi. 7 ve 11 Cabrio versiyonları ise Kasım 1939’da veda etti. 15 SIX Ekim 1938’de 5-6 koltuklu sedan olarak yollara çıkmıştı. Ardından Mayıs 1939 itibarıyla 5-6 koltuklu uzun versiyon yollara çıktı. ayrıca 8-9 koltuklu aile otomobili versiyonları da vardı. Bir düzineden az üstü açılır 15 SIX de üretti marka. Ancak bunlar satışa çıkmadı. Üretilen son Traction, 24 Temmuz 1957 tarihinde 11 B isimli aile modeli oldu.
TRACTİON’IN ÜSTÜN BAŞARILARI
Üretildiği yıllar boyunca çok sayıda şıklık ve güzellik yarışmasında ödül kazandı. Ayrıca 1934 yılında 77 saatte 5.007 kilometre yol kat ederek Fransa ve Belçika turu gerçekleştirdi. Dahası 8 günde 3.200 km’lik Paris-Moskova-Paris posta bağlantısını tamamladı. Ardından 1 yıllık büyük bir dayanıklılık sınavı verdi. 22 Temmuz 1935 ile 26 Temmuz 1936 tarihleri arasında Paris-Monte Carlo maratonunu tamamladı. Fransa Otomobil Kulübü’nün denetiminde 400.000 kilometre yol yaptı. Yani günde ortalama 1.000 kilometre.
Dahası da var. Rosalie VII adında bir Traction Linas Montlhéry hız pistine çıktı. Bu araç, 18-23 Temmuz 1934 tarihleri arasında altı günde 111,183 km/s masimum hıza ulaştı. 14 saat, 43 dakika, 14 saniye ve 9 salisede 10.000 mil mesafe kat etti. Böylece beş uluslararası E sınıfı rekor kırdı. Ardından Rosalie IX adında bir Traction sahneye çıktı. Mart-Mayıs 1936 arasında trafiğe açık yollarda bir dayanıklılık mücadelesi gerçekleştirdi. Günde minimum 1.500 km yol kat etti. Böylece toplamda 104.000 km tamamldı.
Dahası da var. Hem de çok daha yakın bir tarihte. Temmuz 1988’den Ocak 1990’a kadar süren zorlu bir maraton. İki 1953 Traction 11 B dört Fransız gençle beş kıtada 100.000 km’lik dünya turu gerçekleştirdi.
COMMENTS