Rolls-Royce Droptail, La Rose Noire uzantısı ile benzersiz bir sanat eseri kıvamında. Özel kırmızı renk için 150 kat işlem yapıldı. Iç mekanı el yapımı 1603 adet ahşap parça süslüyor.
Bazı otomobil markaları tarzıyla ve kalitesiyle diğerlerinden ayrışıyor. Öyle premium falan değil. Çok ama çok daha üst düzey. Yine bu üst düzey markalar zaman zaman çok özel modellere hayat verebiliyor. Bunlar bazen türünün tek örneği olabiliyor. Bazen de 3-5 adetle sınırlı küçük seri üretim olabiliyor. Zaten üretim adedi arttıkça özel olma niteliğini de kaybediyor.
Işte bu markalardan biri Rolls-Royce. Zaten köklü İngiliz markanın özel karoser departmanı zaman zaman türünün tek örneği modellere hayat veriyordu. Bu sefer ise işin rengi bir daha değişti. Marka yine çok özel, ama küçük bir seri üretim model tanıttı.
4 ADET İLE SINIRLI ÜRETİM
Yeni model prensip olarak Boattail veya Sweptail gibi çalışmaların izinden gidiyor. Her birinin ortak noktası ise model isminde gizli. Aslında Tail ile mesele doğrudan arka odaklı olduğu ipucunu veriyor. Bu üç Tail uzantılı örnekte de önden bakınca karakteristik bir Rolls-Royce söz konusu. Ama arka kısım tamamen farklı bir dünyaya işaret ediyor.
Tam ismi ise Rolls-Royce La Rose Noire Droptail. Evet, evet kesinlikle söylemesi zor. İngiliz değil de İspanyol ismi gibi uzun. Ama Fransızca. Sanırım siyah gül gibi bir anlama geliyor. Rolls-Royce bu çok özel modelden sadece 4, evet dört adet üretecekmiş.
5,30 METRE, İKİ KOLTUK
Elbette el üretimi. Bünyesinde çok ama çok özel detaylar barındırıyor. Her Rolls-Royce gibi bu da çok büyük. Uzunluğu 5,30 metre. Yani karşılaştırmak gerekirse neredeyse yeni BMW 7 Serisi uzunluğunda. Ama dört kapılı lüks bir makam aracı değil. Sadece 2 kapılı bir coupe. Yok o da değil. Bir cabrio. Daha doğrusu bir coupe cabrio.
SÖKÜLEBİLİR HARDTOP
Rolls-Royce Droptail elbette birçok özel tasarım detayına sahip. Ancak bunlar içerisinde en önemli olanlardan biri belki de tavanı. Bu özel otomobil sökülebilir bir hardtop tavana sahip. Yine bu tavan tek bir düğme hareketi ile kararan camlara sahip.
Dedim ya çok fazla özel unsur barındırıyor diye. Bir diğeri ise gövde rengi. Siyah ve kırmızı olmak üzere çift renkli bir gövde söz konusu. Buraya kadar normal gibi gözükse de öyle değil. Buradaki kırmızı renk özel bir boya. Farklı kırmızı tonları üst üste uygulanıp boyaya derinlik vermişler ve bu rengi elde etmişler. Verilen bilgiye göre 150 kat işlem yapılmış.
1603 ADET AHŞAP PARÇA
Elbette iç mekanı en kalitelisinden bolca deri süslüyor. Ayrıca üçgen ve dikdörtgen parke döşeme kalite algısını yukarıya çekiyor. Verilen bilgiye göre 1603 adet el yapımı ahşap parça iç mekanı süslüyor. Bunların asimetrik uygulaması gül yapraklarını temsil ediyor. Kırmızı, gri ve siyah ile niş bir ortam oluşuyor. Ön konsolun ortasını ise bir Chronograph süslüyor. Bu, 43 mm çapında bir Royal Oak Concept Split-Seconds Chronograph. Ayrıca 202 adet elle cilalanan çelik parça söz konusu. Her biri yine elle özenle boyanmış. Otomobil değil. Bir sanat eseri. O kadar güzel ki 22 inçlik devasa jantlar sönük kalıyor.
600 PS GÜCÜNDE V12
Elbette uzuuuun motor kaputunun altında bir mühendislik harikası yatıyor. Hacim küçültme ve verimlilik gibi kavramlardan uzak bir motor. Hala V12 kullanmaya devam ediyor Rolls-Royse. Motorun ürettiği 600 PS güç bolca performans vaat ediyor. Ancak bu performansı araç sahibinin dolu dolu kullanacağını ben düşünmüyorum.
FİYATI GİZLİ
Rolls-Royce bu çok özel otomobil için resmi bir fiyat açıklamadı. 20 milyon Euro veya 30 milyon Euro gibi rakamlar ise sanal dünyada konuşuluyor. Zaten ulaşılabilir bir fiyat olmayacağı kesin. Kesin olan ise bu otomobilin Rolls-Royce tarihine altın harflerle yazılacağı.
COMMENTS