Fiat Egea Cross, baz donanımda 316 bin liradan (13 Mart 2021) başlıyor. Kullanmış olduğum versiyonda 450 bin liranın üzerine çıkıyor. Bakalım Fiat Egea Cross ne kadar cross?
SUV ve crossover araçların yükseliş dönemi bütün hızıyla devam ediyor. Bir yandan tamamen yeni SUV ve crossover araçlar satışa sunulurken, diğer yandan var olan modellerin crossover türevleri, ben bunlara cipimsi diyorum, ortaya çıkıyor. Bunun pazarda birçok örneği bulunuyor ve Fiat Egea Cross bunun bir örneği.
EGEA CROSS, AİLENİN SON ÜYESİ
Fiat Egea’nın yerli olması, Türkiye ekonomisine sağladığı katkılar falan filan hepsini bir kenara bırakıp ve tamamen ürün ve tüketici odaklı bakacak olursak; Fiat Egea tüketici dostu bir otomobil. Makul fiyata çok fazla özellik sunuyor ve paranın karşılığını en iyi şekilde veriyor. Elbette Türkiye pazarında hala sedan önemli değer. Fiat Egea bunun dışında hatchback ve station wagon gövde tiplerine sahip. Son olarak ise hatchback ve station wagon gövde tipleriyle Cross versiyonu devreye girdi.
KOMPAKT BOYUTLAR
Egea Hatchback ile Egea Cross dışardan bakıldığında ön ve arka tampon ile yan marşpiyelerdeki alüminyum süsleler, yerden yüksek gövde ve çamurluklar dahil yan plastik kaplamalar ayrışıyor. Ölçüler hatchback ile aynı. 4,39 metre uzunluğu ve 2,64 metre dingil mesafesiyle kompakt sınıfın gereğini yerine getiriyor. Hatchback ile kıyasladığında yaklaşık 5 cm daha yüksek olması crossover algısını destekliyor.
Hatchback versiyon gibi Egea Cross da olağanüstü radikal veya alışılmışın dışında bir tasarıma sahip değil. Detaylarıyla çizgileriyle şık ve modern bir otomobil. Dolayısıyla aynı ifadeler Egea Cross için de geçerli. Onu crossover kılmak üzere yapılan eklentiler görsel sunumu başka bir noktaya taşıyor. Elbette güzellik göreceli bir kavram, ama bence Egea Cross şık bir otomobil.
BİLİNDİK EGEA TASARIMI
İç tasarım bilindik Egea tasarımı sunuyor. Genel olarak yalın bir tasarım söz konusu. Zarif krom süslemelerle görsellik ve kalite algısı arttırılmış. Sert plastik malzemelerin bolca kullanıldığı kokpit kullanım ergonomisiyle de beklentileri karşılıyor. Orta konsolun üst kısmında büyükçe bir bilgi- ekranı yer alıyor. Hemen altında dörtlü flaşör, direksiyonu yumuşatan City modu, start-stop veya merkezi kilit gibi düğmelerin olduğu bir panel ve daha aşağıda ise iklimlendirme paneli yer alıyor.
Çağın gereklerine uygun olarak en altta 12 Volt, USB girişleri ile kablosuz şarj yuvası yer alıyor. Alışılmışın dışında bir özellik olarak vites konsolunun gerisinde bir ses açma-kapama düğmesi var. Üst versiyonda sunulan donanım seviyesi gayet zengin sayılır, ancak insan ister istemez en üst donanım seviyesinde elektrikli ayna katlama işlevini de arıyor. Bir de sunroof olsa kabin içi daha aydınlık olabilirmiş elbette.
Direksiyon ele iyi oturuyor ve işlevlere ait düğmeler elleri direksiyondan ayırmadan çoğu işleve erişim sağlıyor. 7 inçlik dijital gösterge paneli genel olarak okunaklı. Göstergeler farklı işlevleri görüntülemek üzere değiştirilebiliyor. Direksiyon sol tarafından daha az kullanılan işlevler için ayrı bir kumanda paneli söz konusu. Kumanda ve arayüzler rahat bir kullanıma sahip. Sürüşün ilk anından itibaren sanki her zaman bu otomobille birlikteymişim gibi hissettim. Tüm işlevlere kolaylıkla ulaşabildim.
GENİŞ İÇ MEKAN
Kabin içinde sunulan yaşama alanı kompakt sınıf ortalamalarında. Ön koltuklarda sunulan yaşama alanı kadar arka koltuklarda sunulan yaşama alanı da tatmin ediyor. 1,92 metre ile hiç de ufak tefek biri değilim. Kendime ideal sürüş pozisyonunu ayarlamakta hiç zorlanmadım. Kendime göre ayarladığım sürücü koltuğuna karşın arka koltukta bolca alan mevcuttu. Ancak Egea Cross’a özgü ve ona çok yakışan alüminyum süslemeli marpiye özellikle yağışlı havalarda insanın paçalarını kirletebiliyor. Standart Egea versiyonlarında girinti şeklinde olan marşpiye tasarımı crossover ruhunu güçlendirmek için Egea Cross’ta şişkin ve çıkıntılı tasarlanmış. İşte bu çıkıntı yağışlı havalarda çamur oluyor.
BÜYÜK KULLANIŞLI BAGAJ
Bagaj da yine kompakt sınıf boyutlarının karşılığını veriyor. 440 litre iki çocuklu bir ailenin gereksinimlerini karşılıyor. Bagaj zemininin altında ilk yardım seti veya yangın söndürücü gibi eşyaları koymak için ek bir alan sunuluyor. Elbette daha büyük eşyaları taşımak üzere arka koltuk katlanabiliyor. Ancak arka koltuk katlandığında tamamen düz bir zemin elde edilemiyor. Koltuk sırtlıkların kalınlığı kadar da olsa küçük bir kot farkı oluşuyor. Tam bu noktada zemini tamamen düz yapan iki katlı bagaj zemini gibi pratik bir çözüm iyi olabilirdi.
Bilgi-eğlence sistemi günümüz gereksinimlerini fazlasıyla karşılıyor. 10 inçlik ekranın Menü dizilimi gayet pratik. Ekranın görüntü kalitesi gayet güzel. Geri görüş kamerasının görüntüsü net. Kablosuz AndroidAuto bağlantısı ve akıllı telefon entegrasyonu çok güzel çalışıyor. Akıllı telefon ile sisteme bağlandıktan sonra telefonu eline almadan navigasyon dahil sürüş anında çoğu işlevi bilgi-eğlence sistemi üzerinden gerçekleştirmek mümkün. Yine bu noktada bunun en üst donanım olduğu mantığından hareketle insan daha nitelikli bir ses sistemi arzu ediyor haliyle.
ZENGİN MOTOR ÇEŞİTLİLİĞİ
Gelelim motor kaputunun altına. İki adet benzinli ve iki adet turbo dizel motor söz konusu. Ben benzinli test ettim. Atmosferik 1.4 Fire atmosferik ve turbo beslemeli 1.0 Firefly olmak üzere iki farklı benzinli motor seçeneği bulunuyor. Bu motorların güçleri birbirine yakın, ancak tork değerleri farklı. Test aracında yeni nesil 1.0 Firefly motor vardı. Modern teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanan 1.0 Firefly motor 100 HP güç ve 190 Nm tork üretiyor. Daha büyük hacimli diğer benzinli motordan sadece 5 HP daha güçlü olsa da 63 Nm daha fazla tork üretimi ile bu motor çok daha yüksek çekiş gücü vaat ediyor. Bu da ister istemez daha performanslı, ama aynı zamanda daha tutumlu olması gerektiği izlenimini uyandırıyor.
Motorun üç silindirli motorlara özgü hırıltılı sesi kesinlikle rahatsız edici değil, hatta bana oldukça keyifli geldi. İlk hareket anından itibaren yüksek çekiş gücüyle canlı bir şekilde 1,3 ton ağırlığı harekete geçiyor ve nazlanmıyor. 5 vitesli manuel şanzımanın oranları iyi ayarlanmış ve şehir içindeki sürüşlerde fazlasıyla yeterli bir çekiş gücü sunuyor. Çoğu zaman 3. viteste kalabiliyorsunuz. Ancak otoyol gibi daha yüksek hızlarda bir altıncı vitesin eksikliği hissediliyor. Altıncı vitesle motor devri düşebilir ve motor sesi ile birlikte tüketim de azalabilirdi. Fabrika verilerine göre 1.0 Firefly motor 1,4 Fire motora kıyasla daha hızlı ve daha tutumlu.
GAYET YETERLİ
Elbette bunu karşılaştırma olanağım olmadı, ama mantık olarak da böyle olması gerekiyor. 1.0 Firefly motor canlı ve istekli bir şekilde hızlanma sağlıyor. En azından 140-150 km/s hızlara kadar bir performans eksiliği hissedilmiyor. Doğal olarak daha yüksek hızlarda güç yetersiz kalıyor, yani yasal hız sınırları dahilinde gayet yeterli bir performans.
Yoğun trafiğin olmadığı akıcı şehir içi sürüşlerinde 70-80 km/s hızlarda 4 lt/100 km ile mobil olmak olası. Elbette bunu uzun vadede sürdürmek zor. Dur-kalk oranına veya sürüş hızının artışına bağlı olarak tüketim yukarılara çıkıyor. Ağırlıklı şehir içi dur-kalk sürüşlerde 6-6,5 lt/100 km olan yakıt tüketimi 120-130 km/s sabit hızlı otoyol sürüşlerinde 6 lt/100 km civarında olup 150 km/s gibi hızlarda 9-10 lt/100 km seviyelerine ulaşabiliyor. Tam bu noktada altıncı vitesin eksikliği hissediliyor. Tüm bu sürüş koşullarının ortalaması olarak test sürüşünü 7,5 lt/100 km olarak tamamladım. 50 litrelik depo ile 650 km gitmek olası. Sürüş koşullarına bağlı olarak bu çok daha yukarı çıkabilir. Şehir içi sürüşlerine pek etki etmese de bir altıncı vites olsaydı, genel tüketim daha düşük çıkabilirdi.
SÜSPANSİYON KONFORLU
Motor ve şanzıman karakteristiği kadar performans karakteristiği ve tüketim karakteristiği de gösteriyor ki; Egea Cross bir şehir içi otomobil. Zaten süspansiyon sistemi de bunu doğruluyor. Ülkemiz yollarının vazgeçilmesi olan çukur ve tümsekleri gürültü ve patırtı olmadan yumuşak bir şekilde filtreliyor. Yürüyen aksamdaki hareketli parçalar sessiz bir şekilde işini yapıyor. Bu yumuşak süspansiyon kurulumu gelişmiş bir konfor seviyesi demek. Ama sportif sürüşlerde veya hızlı virajlarda gövdenin yana yatmasına neden oluyor. Yani burada da Fiat Ege Cross ‘Bu bir şehirli’ mesajını net bir şekilde veriyor. Direksiyonun geri bildirimi biraz zayıf, ancak özellikle ‘City’ modunda park ve manevraları kolaylaştırıyor. Zaten genel olarak ön ve arka görüş açıları başarılı ve park ve manevraları kolaylaştırıyor.
Donanım seviyesi ve tercih edilen ek paketle Güvenlik Paketi kapsamında sunulan; yorgunluk, şerit takip, trafik işaret tanımlama, akıllı hız sabitleme veya çarpışma riski uyarısı gibi sistemler bu pakete yapılan yatırımı mantıklı kılıyor bence. Sistemler son derece başarılı çalışıyor. Sürücü dalgınlıklarından kaynaklanan riskleri minimize ediyor.
MAKUL FİYATLAR
Fiat Egea Cross, 1,4 litre Fire motorlu baz versiyonda 316 bin liradan başlıyor. Bu versiyona Güvenlik paketi dahil edilemiyor. Bunun için bir üst pakete geçmek gerekiyor. Benim test etme olanağı bulduğum 1.0 Firefly motor ve Lounge donanım seviyesi için fiyat seviyesi 447 bin lira seviyesine çıkıyor. Yine test aracındaki özel renk için 2.500 TL gözden çıkartmak gerekiyor. Son derece hayati bir yatırım olan Güvenlik Paketi ise 12.000 TL. Ön park sensörü veya eller serbest bagaj kapağı veya koltuk ısıtma gibi ek özellikler için ise yine 12.000 TL’lik Plus Paketi de alınca 475 bin lira seviyesine gelebiliyor fiyat. Özellikleri göz önüne alındığında gayet makul bir fiyat ve paranın karşılığını veriyor. Elbette her üründe olduğu gibi bunda da ufak-tefek eksikler var. Egea Cross’un daha yüksek satış adetlerine ulaşma potansiyelini engelleyen otomatik şanzıman eksikliği. Neyse ki, Nisan ayında otomatik şanzıman seçeneğinin ürün gamına eklenmesiyle bu engel de ortadan kalkacak.
Osman Yavuz
Modelle ilgili daha ayrıntılı bilgi için: https://otomobil.fiat.com.tr/fiat-egea-cross
Poyraz Yavuz (10):
Arka koltuklar rahat
İçi geniş
Bilgi-eğlence sistemi çok güzel
Ses sistemi yetersiz
Uzay Yavuz (8):
Tasarımı güzel
binerken paçalarım çamur oldu
Ses sistemi zayıf
COMMENTS
[…] önce 1.0 Firefly motorlu Egea Cross (detaylı inceleme linki) test etmiştim. Ayrıca dizel Egea kullanma fırsatı da bulmuştum. Bu sefer de 1.5 Hibrit […]